İlerleyen Yaşla Birlikte Peniste Görülen Değişimler

İlerleyen Yaşla Birlikte Peniste Görülen Değişimler

Doğanın gereği; insan vücudu ilerleyen yıllara “rağmen” ideal formunu koruyamaz; penis de yıllara göre farklılaşır ve geçirdiği değişimlerle zamanın izlerini yansıtır.

Erkekler 9 – 25 yaşları arasında, hipofiz bezinin erkeklik hormonu salınımını tetiklemesiyle birlikte ergenlik dönemine girerler. Bu değişim yavaş ama radikal bir şekilde gerçekleşerek skrotumda, testislerde, peniste ve genital bölgedeki tüylenmelerde etkisini gösterir. Erkeklik hormonu seviyesi 20’li yaşların başında doruk noktasına ulaşır. 20’li yaşlardan 40’lı yaşlara kadar erkeklik hormonu seviyesindeki düşme minimal ölçektedir. Yaş 40’a ulaşınca erkek vücudu seks hormonu bağlayıcı özellikteki globülin (SHBG) proteinini üretmeye başlar. Bu protein erkeklik hormonu seviyesinin iyiden iyiye azalmasına neden olur.

Temel değişimler de tam olarak bu noktada başlar; erkeklik hormonu seviyesi azaldıkça penis farklılaşır. Değişim tüylerde bariz bir şekilde etkisini gösterir, griliğin hakimiyeti hissedilmeye başlanır. Bu farklılaşma zamanın hızla ilerlediğini hatırlatsa da diğer değişimlerin yanında erkekleri en az etkileyen olarak kabul edilir.

Yaşın Penis Boyutuna Etkisi

İlerleyen yaşla birlikte penis içerisinde bulunan ve sertleşmeyi sağlayan tüplerin kısalmaya başlaması penis boyutunda küçülmeye neden olabilir. Fazla kilo ve deri sarkması gibi illüzyon yaratan unsurlar da eş zamanlı olarak ortaya çıkarsa penis olduğundan küçük görünebilir. Kişi kilo vererek ya da Androloji uzmanlarının önerileriyle penis uzatma cerrahisi geçirerek bu sorunun üstesinden gelebilir.

Yaşın Penis Şekline Etkisi

İlerleyen yaşla birlikte bazı erkeklerin penislerinde plak oluşumuna bağlı olarak eğrilik meydana gelebilir. Peyroni hastalığı olarak tanımlanan bu sorun; penisin uzunluğunu, kalınlığını ve fonksiyonlarını etkiler. Cinsel ilişki sırasında hem erkek hem de kadın için ağrıya sebep olabilen Peyroni hastalığı; cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilir. Peyroni hastalığı genellikle ilerleyen yaşla birlikte ortaya çıksa da doğuştan da olabilir. Bu nedenle kişilerin Peyroni hakkında farkındalığının yükselmesi gerekir. Doğuştan penis eğriliği yaşayanların bu sorunu görmezden gelmesi ergenlik döneminde psikolojik travmalara yol açabilir.

Yaşın Testislere Etkisi

Sperm üretiminden sorumlu olan ve skrotum içerisinde yer alan testisler; erkeklik hormonu seviyesinin azalmasına bağlı olarak küçülebilirler ve ürettikleri sperm miktarı azalabilir. Andropoz döneminde hormon replasman tedavisi alınırsa testisler daha da küçülebilir.

Yaşın Skrotuma Etkisi

Testisleri çevreleyen, koruyan ve testislerin ısısını düzenlemekte görevli olan testis torbası yani skrotum üzerinde düz kaslar bulunur. Kişi yaşlandıkça skrotumda bulunan düz kasların fonksiyonları azalır. Bu değişime ciltteki sarkmalar da eklenince skrotumun elastik yapısı giderek kaybolmaya ve skrotumda sarkmalar oluşmaya başlar. 40’lı yaşlardan sonra skrotumda fazla sıvı birikmesi ve şişlik oluşması ile karakterize hidrosel oluşumunun da skrotum sarkmalarını arttırdığı bilinmektedir.

Yaşın Penis Fonksiyonlarına Etkisi

Yaş ilerledikçe penisteki sinirlerin hassasiyeti azalır. Sinirlerin hassasiyetinin azalmasına bağlı olarak erkeğin cinsel tatmine ulaşması zorlaşır. Erkeklik hormonu seviyesindeki azalmaya bağlı olarak sertleşme problemlerinin görülme sıklığı da artar. Sertleşme probleminin birçok nedeni olabilse de ilerleyen yaşta ortaya çıkmasının temel nedeni sertleşmeyi sağlayan tüplerin fonksiyonlarındaki azalmadır. Penis sertleşse dahi cinsel tatmin sağlanana kadar bu sertliğini koruyamayabilir. Sertleşme problemi yaşayan kişilerin muayene edildikten sonra farklı tedavi yöntemleri ile iyileştirilmeleri mümkündür. Kişinin şikayetleri ve genel sağlık durumları ışığında medikal, şok dalga (ESWT) ve penil protez gibi tedavi yöntemlerine başvurulabilir.

Üreme organlarında ve cinsel hayatta ilerleyen yaşa bağlı olarak değişimlerin yaşanması doğal yaşlanma sürecinin bir parçasıdır. Bu değişimleri yaşayan kişilerin Androloji uzmanlarına danışması ve hayat kalitelerini yükseltecek tedbirlerin olup olmadığını öğrenmeleri önerilir. Cinsel işlev bozukluklarının ve peniste oluşan şekil bozukluklarının farklı tedavi yöntemleri olduğu ve sağlıklı bir hayat tarzı benimsenerek cinsel sorunların meydana gelme ihtimalinin azaltılabileceği unutulmamalıdır.