1 yıl boyunca korunmasız cinsel ilişkiye girilmesine rağmen gebeliğin oluşmaması şeklinde kısaca tanımlanabilen kısırlık, erkek kaynaklı ya da kadın kaynaklı olarak karşımıza çıkabilir. Bazı çiftlerde kısırlık hem erkek hem de kadın kaynaklı olabilir. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ile üroloji ve androloji uzmanlarının değerlendirmelerinin sonucunda çiftlerde kısırlığa yol açan temel faktör ve/veya faktörler belirlenebilir.
1 yıl boyunca korunmasız cinsel ilişkiye girilmesine rağmen gebeliğin oluşmaması şeklinde kısaca tanımlanabilen kısırlık, erkek kaynaklı ya da kadın kaynaklı olarak karşımıza çıkabilir. Bazı çiftlerde kısırlık hem erkek hem de kadın kaynaklı olabilir. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ile üroloji ve androloji uzmanlarının değerlendirmelerinin sonucunda çiftlerde kısırlığa yol açan temel faktör ve/veya faktörler belirlenebilir.
Azospermi, erkek kaynaklı kısırlık nedenleri arasında yer alır. En basit tanımıyla, menide canlı ya da cansız, ölçümlenebilir ölçüde sperm bulunmaması durumudur. Normal şartlarda skrotumda bulunan testislerde üretilen spermler, erkek üreme yolundan geçerek meniyi oluşturan diğer sıvılarla birleşir. Azospermi hastalarında karşılaştığımız iki temel durum, spermlerin üretimi ve yolculuğu ile ilişkilidir. Azospermi varlığında testislerde sperm üretimi gerçekleşmeyebileceği gibi üretilen spermler meniyi oluşturan diğer sıvılarla birleşemeyebiliyor ya da vücut dışına atılamıyor olabilir. Menide sperm bulunmamasına yol açan tüm bu mekanizmalar azospermi türü ve tedavi seçenekleri üzerinde belirleyici öneme sahiptir.
Testislerde ölçümlenebilecek ölçüde ya da hiç sperm üretimi olmaması ile karakterize azospermi türüdür. Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir. Genetik faktörler, Y kromozom delesyonu, karyotip anormalliği, radyasyona ya da toksinlere maruz kalmak, kullanılan ilaçlar, hormonal sorunlar ve önemine sıklıkla değindiğim varikosel hastalığı tıkanıklığa bağlı azospermi nedenleri arasındadır.
Tıkanıklığa bağlı ve tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi teşhisinin detaylı olarak yapılması kritik derecede önemlidir. Gerçekleştirilen en az iki spermiyogram sonucunda da menisinde sperme rastlanmayan erkeklerde azospermi türünün belirlenmesi adına hormon testleri, genetik tarama, üreme sistemi görüntüleme gibi tetkik yöntemlerine başvurulabilir. Gerçekleştirilen tetkik yöntemlerinden sonra çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için yardımcı üreme tekniklerine başvurulması mümkündür.
Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastaları için en gelişmiş tedavi yöntemi MikroTESE cerrahisidir. MikroTESE ile sperm bulma oranı %60 seviyelerine çıkabilir. Operasyonun, tekniği gereği önemli avantajları bulunur. Bu avantajlardan biri testislerde sperm bulundurma olasılığı bulunan tüm seminifer tübüllerin detaylı olarak incelenmesine imkân tanıması, bir diğeri ise testis dokusunda minimal hasara yol açmasıdır. Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarında temel amacımız yumurta hücresini dölleyebilecek ve kaliteli embriyo oluşumunu mümkün kılacak tek bir sperm hücresini bulabilmektir. Dolayısıyla operasyon süreci oldukça önemlidir.
MiktoTESE cerrahisi sırasında testisler gelişmiş mikroskoplar kullanılarak detaylı olarak incelenir. Testislerde sperm barındırma olasılığı yüksek olan seminifer tübüllerden örnek alınır. Operasyon devam ederken hastadan toplanan örnekler laboratuvara gönderilir.
Her iki testisin de detaylı olarak incelendiği MikroTESE cerrahisi 2 saat dolaylarında sürebilir. Cerrahi sırasında hastanın konforunun maksimize edilebilmesi için genel anestezi tercih edilir. Doku hasarının minimize edildiği mikrocerrahi teknikle gerçekleştirilen MikroTESE ameliyatı sonrası hastalar genellikle ameliyat günü taburcu edilirler ve yürüyerek hastaneden ayrılabilirler. Hastaların ameliyat sonrası süreçte bölgeye soğuk kompres uygulaması, erken dönemde kanama riskini artıracak yoğun egzersizlerden kaçınması, hekimlerce reçete edilen antibiyotik ve ağrı kesicileri kullanması, önerilen süre boyunca cinsel perhize uyum sağlaması önemlidir.
Her ne kadar MikroTESE cerrahisi ile tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarında sperm bulma oranı %60’lara varabilse de her hastada ilk operasyonda sperm bulunacağını söylemek doğru olmayacaktır. Genel yönelim hastalara 3 kez MikroTESE cerrahisi uygulanabileceği yönünde olmakla birlikte bu sayının artması mümkündür. İki operasyon arasında minimum 6 aylık bir süre bırakılması gerekir.
Çınarlı Mahallesi, Ankara Caddesi, Mistral Ofis Kulesi, No:15, Kat:37, Konak/İZMİR
